Fizikte kuantumun teriminin modern kullanımı, 1901’de Max Planck ortaya sürdü. Nesnelerin ısıtıldıktan sonra nasıl renk değiştirdiğini anlamaya çalışıyordu. Enerjinin sabit bir dalga halinde yayıldığını varsaymak yerine, enerjinin ayrı oolduğunu veya demetler halinde yayıldığını öne sürdü. Bunlara enerji kuantumları adı verildi. Bu, temel bir evrensel değer olan Planck sabitini keşfetmesine yol açtı.

Planck sabiti h olarak sembolize edilir ve bir fotondaki enerjiyi fotonun frekansıyla ilişkilendirir. Planck sabitinden başka birimler türetildi: Planck’ın mesafesi ve Planck’ın zamanı, bunlar en kısa anlamlı mesafe birimini ve en kısa anlamlı zaman birimini tanımlar. Daha küçük herhangi bir şey için, Werner Heisenberg’in belirsizlik ilkesi, ölçümleri anlamsız kılar.

Kuantanın keşfi ve atom altı parçacıkların kuantum doğası fizikte bir devrime yol açtı. Bu, kuantum teorisi veya kuantum mekaniği haline geldi. Kuantum teorisi, mikroskobik parçacıkların davranışını tanımlar; Albert Einstein’ın görelilik teorisi, makroskobik atomların davranışını tanımlar. Bu iki teori, modern fiziğin temelini oluşturur.